Περί πειρασμών ,μέρος 3ο

Aziz Parthenios

Parthenios_of_LampsakosÖN SÖZ

Aziz Parthenios, Büyük Konstantinus zamanında yaşamış olup, Küçük Asya Milet (Melitupolis)’in seçkin bir evlâdı olarak ünlü Lapseki (Lampsakos) Piskoposu seçildi. Kötü ruhların can düşmanı ve Ortodoksluğun büyük destekçisiydi.

Fani ve dünya nimetlerinden uzak bir hayat sürerek, Çanakkale Boğazı Bölgesi’ni putperestlik kalıntılarından temizledi, kilisenin parlak bir yağ lambası gibi mütevazı ve zayıfların gerçek yol göstericisi ve çobanı oldu.

Başka bir Εlias Peygamber gibi, İpatianos’un verimsiz tarlasına yağmur yağdırdı, Trakya Herakliya şehri (muhtemelen Marmara Denizi-Şarköy civarı) Piskoposunun hasisliğine karşı savaş açtı ve diğer bir İsa gibi umutsuz balıkçıların ağlarını bol balıkla doldurdu.

Parthenios yaşadığı müddetçe ve sonrasında, cinler tarafından çarpılmışların, felçlilerin ve cüzamlıların parasız doktoru oldu. Bunların hepsini sadece ibadetinin kuvvetiyle tedavi ediyordu. Ancak özellikle amansız bir hastalık olan kanser hastalığının en iyi doktoru oldu. Hiçbir ilâç ve ameliyat yapmadan inananları bu hastalıktan kurtarıyor ve kendilerine devamlı bir tedavi veriyordu.

Kilisemiz, insanlara sunduğu ve sunmağa devam ettiği zengin teberruları için, insan sever, keramet sahibi ve kötü ruhların-cinlerin düşmanı olan Lapseki Piskoposu Parthenios’un anısının 7 Şubat’ta kutlanması kararı almıştır.

AZİZİN HAYATI

1. Genel olarak hayatı hakkında

Aziz Parthenios 318 yılında, Büyük Konstantinus zamanında, Küçük Asya’nın Milet şehrinde dünyaya gelmiştir. Babası diyakoz olup adı da Hristodulos idi. Parthenios pek iyi bir eğitim alma şansına sahip olmamıştı. Διαβάστε τη συνέχεια του άρθρου »

Αναρτήθηκε στις Ξένες γλώσσες, Türkçe’de. Ετικέτες: . Leave a Comment »

Περί πειρασμών ,μέρος 2ο

Azize Marina

marina icon holding hammerAzize Marina, Roma İmparatoru Kral Dioklitianos döneminde Antakya’da doğdu. Babası Edesios, putlara rahiplik yapmaktaydı. Marina’nın hiç kardeşi yoktu. Çünkü kendisi doğar doğmaz annesi vefat etmişti.

Bu sebeple babası onu büyütmesi için, şehir dışında yaşayan bir kadına verdi.

Orada yaşayan bazı Hıristiyanlar sayesinde Marina büyürken Hıristiyanlık hakkında çok şey öğrendi ve Hıristiyanlığı kabul etti. Babası kızının putları reddedip, İsa’ya inandığını duyduğu zaman, kızına o kadar çok kızdı ki; ondan nefret etme noktasına kadar geldi.

Artık kızını görmek istemiyordu ve bu yetmiyormuş gibi kızını mirasından mahrum etti. Yeryüzündeki babası ondan nefret ettikçe gökyüzündeki Babası onu daha da çok seviyor ve koruyordu.

Günlerden bir gün, Olivrios adında taş kalpli bir bölge sorumlusu Antakya’dan geçmekteydi ve o zamanlar on beş yaşında olan güzel Marina’yı yolda gördü. Onu çok beğendi ve kendisini eş olarak almak istedi.

Marina’ya saraya gelmesini emretti. İşte o anda azize, insanlar önünde kabullenme vaktinin geldiğini anladı. Mesih Tanrı’ya ellerini açtı ve kendisine, putperestler karşısında güç vermesi için dua etti. Marina saraya gitti. Olivrios’un huzurunda kendisini tanıtması istendi ve Marina şunları söyledi:

-Adım Marina. Ailemden ayrıyım. Benim yaşama amacım, Tanrı’m ve Kurtarıcı’m olan Rab İsa’ya kul köle olmaktır.

Bu sözler üzerine Olivrios, azizenin ertesi güne kadar hapsedilmesini emretti. Sabah olduğunda, sarayda on iki tanrı adına bir bayram düzenlendi. Kral,askerler ve köleler putlara tapındılar ve Marina’dan da bunu yapmasını istediler. Ama Marina inancından ödün vermeyerek bu isteklerini reddetti. Διαβάστε τη συνέχεια του άρθρου »

Αναρτήθηκε στις Ξένες γλώσσες, Türkçe’de. Ετικέτες: . Leave a Comment »

Περί πειρασμών ,μέρος 1ο

Ο Άγιος Σισώης

agios_siswis

Σηκώνοντας τον σταυρό του Κυρίου από νεαρή ηλικία, ο μακάριος πατήρ ημών Σισώης αποσύρθηκε στην έρημο της Σκήτης.

Προόδευσε τόσο γοργά στην αρετή και στους ασκητικούς αγώνες, ώστε σύντομα λογιζόταν από όλους ως πρότυπο μοναχού.

Λίγο μετά τον θάνατο του αγίου Αντωνίου, ενώ στην έρημο της Σκήτης και της Νιτρίας οι ασκητές είχαν αρχίσει να συνωστίζονται, αποφάσισε να μεταβεί μαζί με τον μαθητή του Αβραάμ στο εσωτερικό όρος, όπου είχε ζήσει ο μεγάλος πατριάρχης της ερήμου και που είχε εγκαταλειφθεί λόγω των βαρβαρικών επιδρομών (περί το 357).

Έμεινε εκεί εβδομήντα δύο χρόνια, ακολουθώντας σε όλα τα χνάρια του αγίου Αντωνίου. Ένας αδελφός τον ρώτησε μία ημέρα αν είχε φθάσει στα μέτρα του αββά Αντωνίου. Εκείνος αποκρίθηκε: «Αν είχα έναν από τους λογισμούς του αββά Αντωνίου, θά γινόμουν όλος φωτιά· γνωρίζω όμως άνθρωπο που με κόπο μπορεί να βαστάξει τον λογισμό του.

Από καιρού εις καιρόν λάμβανε προμήθειες που εφερνε ένας μοναχός από το Πισπίρ· συνέβη όμως αυτός να καθυστερήσει

μια φορά κοντά στους δέκα μήνες. Καθώς ο Σισώης βάδιζε στο όρος συνάντησε έναν κυνηγό από την Φαράν του Σινά, ο οποίος δεν είχε δει άνθρωπο για ένδεκα μήνες. Ο γέροντας τότε επέστρεψε στο κελλί του και κτυπούσε το στέρνο του λέγοντας: «Ιδού, Σισώη, ενόμισες ότι κάτι έκανες και δεν εφθασες καν στο επίπεδο αυτού του λαϊκού!». Διαβάστε τη συνέχεια του άρθρου »

Περί Ιερωσύνης ,μέρος 6ο

Ο Άγιος Ιωνάς ο Γαρμπής ο Νισύριος.

Άγιος Γρηγόριος ο Γραβανός ο ΝισύριοςΤΟ ΑΠΟΛΥΤΙΚΙΟΝ ΤΟΥ ΑΓΙΟΥ

Ήχος α’. Της ερήμου πολίτης.

 

Νισύρου τον γόνον, Λειψών τον έφορον,

και το της Δωδεκάνησου απάσης,

γέρας Θείον και καύχημα, Ιωνάν τιμήσωμεν

πιστοί, ως Όσιον Χριστού πανευκλεή, Διαβάστε τη συνέχεια του άρθρου »

AZİZ FAKİRLER KOSMAS İLE DAMİANOS

cosmasanddamianHıristiyan’ca yetiştiriliyorlar

Aziz Fakirler, Kosmas ile Damianos kardeş olup kendileri Asya’dandılar. Aynı isim ile, Kosmas ve Damianos adında, daha başka iki çift Aziz Fakirler mevcutturlar. Onlar da kardeş ve doktordular.

Onlardan bir çifti Roma’dan olup 17 Ekimde kutlanırlar. Diğer çift ise Arabistan’dandır ve onlar da 17 Ekimde kutlanırlar.

Onları fakirler olarak adlandırmanın sebebi, hastalarını bedava tedavi ettikleri içindir. Bunların ikisi de doktordular.

Burada, Asyalı Aziz Fakirleri, Kosmas ile Damianos’u inceleyeceğiz. Bunların ikisi kardeş ve maddî durumu iyi bir aileden geliyorlardı. Bunların babası önceleri putperest idi.

Daha sonra ise İsa Mesih’e inandı Hıristiyan oldu. Hıristiyan olduktan sonra çok az zaman yaşadı. Fazilet ve sağduyu ile yaşadı. Çünkü, kısa süre sonra Yaratıcı Tanrι’ya canını teslim etti. Çocuklarını da ilâhî korumaya, annelerinin özenine bıraktı.

Annelerinin adı Theodoti idi. Bu kişi, daha küçük yaşlardan itibaren, dindarlığı ve Tanrι’ya olan imanıyla dikkat çekiyordu. Dul kaldıktan sonra da, çocuklarına Hıristiyan terbiyesi vermeye daha çok çaba gösterdi.

Kendisi dinine imanına bağlı biri olduğu için, çocuklarının örnek alabilecekleri en büyük örnek yerine geçti ve çok iş yaptı. Nitekim o, gerçek İsa Mesih’in yardımıyla kocasını putperestlikten Hıristiyanlığa döndürmeyi başarmıştı. Ona yakın olan diğer kadınlar da, birçok faziletlerinden dolayı kendisinin örnek alınması gereken bir kadın gibi ona bakıyorlardı.

Onun özen gösterdiği şey çocuklarıydı. Διαβάστε τη συνέχεια του άρθρου »